-
1 внешняя сторона
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > внешняя сторона
-
2 оборот
мчисло́ оборо́тов — тех. devir sayısı
соверши́ть оборо́т вокру́г Земли́ — Yer çevresinde bir tur / devir yapmak
уско́рить оборо́т капита́ла — sermayenin rotasyonunu hızlandırmak; sermayenin devir hızını artırmak
3) фин. ( торговая операция) muameleнало́г с оборо́та — muamele vergisi
внешнеторго́вый оборо́т — dış ticaret hacmi
у него́ де́ньги в оборо́те — parasını işletiyor
4) (использование, употребление) kullanmaэ́то сло́во вы́шло из оборо́та — bu kelime kullanılmaz oldu
5) в соч.серьёзный / опа́сный оборо́т собы́тий — olayların vahim bir hal alması
де́ло при́няло плохо́й оборо́т — iş fenaya sardı
6) ( обратная сторона) arka; ters yüz / tarafсмотри́ на оборо́те — lütfen çeviriniz
••оборо́т ре́чи — deyim
См. также в других словарях:
dış yüz — is. Bir şeyin dışarıdan görünüşü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahir — 1. sf., esk., Ar. ẓahīr Yardım eden, destekleyen, arka çıkan 2. sf., Ar. ẓāhir 1) Açık, belli 2) is. Dış yüz, görünüş 3) zf., hlk. Kuşkusuz, elbette, şüphesiz Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus 4) zf. Görünüşe … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevahir — is., ç., Ar. ẓevāhir Bir şeyin dışarıdan görünüşü, dış yüz, görünüm Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zevahiri kurtarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ten — (F.) [ ﻦﺕ ] 1. vücut, beden. 2. dış yüz … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
zâhir — (A.) [ ﺮهﺎﻇ ] 1. ortaya çıkan, görünen, zuhur eden. 2. belli, açık, aşikâr. 3. sanırım. 4. görünüş, dış yüz. ♦ zâhir olmak ortaya çıkmak, görünmek, zuhur etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEN — f. Gövde, beden, vücut. * İnsan bedeninin dış yüz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZAHİR — (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
disuse — dis•use n. [[t]dɪsˈyus[/t]] v. [[t] ˈyuz[/t]] n. v. used, us•ing 1) discontinuance of use or practice 2) to cease to use • Etymology: 1375–1425 … From formal English to slang
Mustafa Ülgen — (born 1945 in İnegöl Bursa Turkey) is a Turkish orthodontist. Contents 1 Biography 2 Publications 2.1 Publications In Turkish 2.1.1 E Books … Wikipedia